Öykü - Bahattin Gemici

Direkt zum Seiteninhalt

Hauptmenü:

TÜRKISCH-TÜRKÇE

YENİ KOMŞU

 Haber mahalleye  bomba gibi düştü: Waldgasse 15 numaradaki evi bir Türk satın almıştı. Haberi duyan mahalle sakinleri, komşuları Michael ve Jutta Weber’in evinde soluğu aldı.
 Bu sokakta oturanlar, yıllardır aralarına bir yabancı kiracı bile sokmamışlardı. Kendilerinden olmayanlara karşı özenle korudukları sokağa sonunda bir Türk ailesi gelecek ve hiç gitmemek üzere yerleşecekti. Türklerin onların arasında ne işi vardı?   Almanlar Almanlarla, yabancılar yabancılarla oturmalı ve  kimse kimsenin huzurunu bozmamalıydı.
 “Siz ne yaptınız bay Weber, evi ne zaman sattınız?..”
 “Bize söyleseydin, sana aklı başında, iyi bir müşteri bulurduk.”
 “Mahallemizde bir Türk eksikti... Şimdi evlerimizin değeri de düşecek...”
 Bay ve bayan Weber, komşularının böyle aniden çıkıp gelmesine çok şaşırmışlardı.
 “Durun, sakin olun... Ayakta kaldınız... Hele şöyle buyrun...”
 “Bay Weber!” diye söze başladı Bayan Simon, “Biz şimdi çocuk gürültüsünden nasıl uyuyacağız?.. Bu çocuklar camları kırar, hırsızlık bile yapar.”
 Bay Kupitz:
 “Onların evine artık her gün misafir gelir, mahallemiz  de Türklerle dolar taşar...”
 “Allah bilir ya, karısı da başörtülüdür; bahçeyi, balkonu çamaşırla doldurur.” dedi bayan Leppak.
 Bay Zimmermann ise sinirinden patlayacak gibiydi:
 “Artık sarımsak kokusundan bu mahalleye girilmez. Göreceksiniz bunlar bahçelerine fasulye ekecek, eğri büğrü fasulye sırıkları mahallemizin güzelliğini berbat edecek. Uyumsuzluk zaten burda başlıyor; yabancı düşmanlığının en büyük nedenlerden biri   de bu...”
 Bay Peters ağlamaklı bir sesle:
 “Bay Weber bunu bize niye yaptın? Biz sana ne yapmıştık?.. Giderayak yaktın bizi valla... Ayıkla şimdi pirincin taşını...” dedi.

 
 
Zurück zum Seiteninhalt | Zurück zum Hauptmenü